#Gündüzlerin ve Gecelerin Celladı !
- by Liz
- 19 May 2016
- 2 dakikada okunur
İnsanın ifade edemediği şeyin gücü patlayıcı, hasar verici, kendi kendini yıkıcı bir güçtür. İfade etmek, kurtulmanın başlangıcıdır diyor modern Meksika’nın sanat güneşi Frida Kahlo ve 16 Nisan’da Türkiye ile birlikte Dünya Prömiyeri yapan MDT Frida ! Hayatının her evresi zorluklarla dolu olmasına rağmen yılmayan bir kadın, ilham perisi, yaşama bağlayan, heykeli dikilesi, saygı uyandıran, rengi giyen bir kadın ve onun reprenkli, kısa ve dopdolu hızlı hayatını kimilerine göre uzun kimilerine göre ise kısa gelecek bir 105 dakika ile yeniden yaşıyor insan. Ankara Devlet Opera ve Balesi modern dans sanatçıları bunu bize çok güzel yansıtıyorlar.
Frida Kahlo, altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu olarak bir bacağı özürlü kalır. Zorluklarla dolu olacak olan hayatının ilk ağır darbesini bu şekilde almış olur ve kendisine "Tahta Bacak Frida " denmeye başlanır. 18 yaşına girdiğinde ise geçirdiği trafik kazası bütün hayatını değiştirir. Okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, trenin demir çubuklarından birisi Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkar. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçmeye başlar; bütün hayatı boyunca omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşar, 32 kez ameliyat edilir ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı kangren yüzünden kesilir ama bu yaşamış olduğu zorlukların hiç biri, hayatı boyunca sevdiği ve eşi olan tek adam Meksikalı ünlü ressam Diego Rivera’dan dolayı çekeceği acının yanında yok denebilecek kadar azdır. Bir çok insan bunlardan sadece bir tanesini bile yaşadığında dünyaya bakışı değişebilirken o kadın, yaptığı resimlerle, yaşantısıyla, giyimiyle, sözleriyle ve yattığı yerden bile insanlara umut vermeye devam etmiştir. Şu sözüyle hayata nasıl baktığı anlaşılıyor gibi. “Neden yürümek için ayaklarım olsun kii, uçmak için kanatlarım var.“ diye bağıran bir dik duruş “ O “ aslında .. 16 Nisan 2016 Cumartesi günü bütün dünya ile hep birlikte işte böyle bir kadını andık ve yeniden mest olduk. Siz de bu başyapıtı çok geç kalmadan izlemek istiyorsanız 28 Mayıs Cumartesi günü sezonun son temsilini kaçırmayın diyorum. Biletler şuan satışta ve tükenmek üzere bilginize .. Yeni izlenim yazılarımızda görüşmek dileğiyle .. Mini yazıma Kahlo’nun şu güzel sözleriyle nokta koymak istiyorum. " Hep kendimi dünyanın en garip insanı olarak düşünürdüm. Fakat sonra dünyada ne kadar çok insan olduğunu düşünmeye başladım. Bu kadar çok insan arasında elbet benim gibi biri olmalıydı, kendini benzer yönlerden tuhaf ve kusurlu hisseden. Sonra onu hayal etmeye başladım. Bir yerlerde oturmuş onun da beni düşünüyor olduğunu hayal ettim. Yani eğer bir yerlerdeysen ve bunu okuyorsan ve bunu biliyorsan, evet, bu doğru ben buradayım ve en az senin kadar garibim .. " Keyifli bloglanmlar :)
Comments