#Son Prömiyer
- by Liz
- 16 May 2016
- 2 dakikada okunur
Aylardır beklenen bütün sezonun ilk ve tek opera prömiyeri ve kültür sanat bölümünün son prömiyeri ! "Leyla ile Mecnun" Dilerseniz öncelikle oyun hakkında genel bir bilgi verip, bu gösterimin farkından bahsettikten sonra biraz da izlenim ve önerilerimden bahsedeyim. Çocukluğumuzdan beri ezbere bildiğimiz, bir çok oyunu, filmi, tiyatrosu olan bu dünya klasiğini operalaştıran kişi Azeri besteci Üzeyir Hacıbeyov. Sene ise 1908. Bu yüzden kendisi Doğu'daki ilk opera olarak geçiyor. 25 Ocak 1908 tarihinde ise Bakü'de Hacı Zeynelabidin Tağıyevin tiyatrosunda ilk defa sergilenmiş. Peki bu oyunu diğer gösterimlerden farklı kılan ne ? Kendisi, 2015 - 2016 sezonunda "1 millet 2 bağımsız devlet" teması altında ortak kültür adına kardeş ülke Azerbaycan'ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bizim Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ortaklaşa yaptığı çalışmanın ikinci meyvesi. İlki 9 Ocak 2016 tarihinde Mersin Devlet Opera ve Balesi tarafından sergilenmeye başlayan "Köroğlu" gösterimiydi. İkinci ayak ise "Leyla ile Mecnun" Bu yüzden 14 Mayıs Cumartesi akşamı prömiyerde iki ülkeden de bol miktarda bürokrat vardı. Bakanlar, milletvekilleri ve bir çok ülkeden büyükelçiler .. Ayrıca çekim yapmak içinde TRT'de oradaydı. 1908'lerden bu tarihe kadar gelmiş dünya klasiği bu ortak projede Azerbaycan tarafını temsil ettiği için başrol oyuncularının tamamı Azeri Devlet Sanatçıları'ndan oluşuyor. Gelelim gösterime .. Muhtemelen salondaki büyük çoğunluk gibi benim içinde heyecan vericiydi çünkü daha önce hiç Arap veya Doğu kökenli bir opera gösterimi izlememiştim. Benim için bir ilk olacaktı ve onun merakı vardı. Hayatında ilk defa operaya gideceklere kesinlikle tavsiye etmiyorum çünkü Ankara için ilk gitmeleri gereken oyun "Carmen" olmalıdır. Gelelim diğer sanatseverlere ! Ben dahil herkes için değişik bir deneyimdi diyebiliriz. Klasik batı başyapıtlarına alışmış sanatseverler gösterimi çok fazla beğenmeyecektir ama benim gibi doğu ezgilerini, tınılarını sevenler için şiddetle tavsiye ediyorum çünkü gösterim tam bir doğu-batı sentezi .. Net ! Müzikler çok güzel ve Azeri şef eşliğindeki senfoni çok başarılı. Senfoniye, Azerbaycan halk müziği çalgıları olan "Tar ve Kamança" ayrı bir güzellik katıyor. Bunun dışında Azeri erkek başrol (Mecnun-Geis) çok sempatik ve alışılmışın dışında değişik bir ses tonu var. Bunun dışında kostümler ve özellikle bilgisayar efektli görsel gösterimler mükemmeldi. Bu konu da herkesler hem fikirdir. Operada dev başyapıtlar dışında değişik bir şeyler tatmak isteyen, içinde bizden, kültürümüzden bir şeyler bulmak isteyen ve yukarıda da söylediğim gibi Doğu ezgilerini sevenlerin kaçırmaması gereken bir gösterim. Prömiyerde gözüme çarpan tek sıkıntı oyun içi dekor değişimleri çok sesliydi. Buna bir çözüm bulmaları lazım. Bunun dışında 130 dakikalık keyifli bir gösterim sizleri bekliyor. Oyunun son iki gösteriminden birisi bugün (16 Mayıs) ve diğeri ise 19 Mayıs Perşembe akşamı. İzlemek için koca bir yaz beklemek istemiyorsanız kaçırmayın derim. Bilet detayları aşağıda linkte olacaktır. Diğer tanıtım ve izlenim yazılarımızda görüşmek dileğiyle .. Keyifli bloglanmlar ;)

Kommentare